Yukarı
Halkbank Kültür ve Yaşam
fade
31417
post-template-default,single,single-post,postid-31417,single-format-standard,eltd-core-1.1.1,flow-ver-1.4,,eltd-smooth-page-transitions,ajax,eltd-blog-installed,page-template-blog-standard,eltd-header-standard,eltd-fixed-on-scroll,eltd-default-mobile-header,eltd-sticky-up-mobile-header,eltd-menu-item-first-level-bg-color,eltd-dropdown-default,wpb-js-composer js-comp-ver-5.4.7,vc_responsive

TARİHİ ŞEKİLLENDİREN BÜYÜK BULUŞLAR

Tarih boyunca bazı icatlar nasıl oldu da yaşam biçimlerini ve düşünce sistemlerini kökten değiştirdi? Keşifler ve icatlar, zaman içinde toplumların yönünü değiştiren en etkili güçler olmuştur. Bir çarkın dönmesi ulaşımı hızlandırmış, bir baskı makinesi bilginin yayılmasını kolaylaştırmıştır. Bu önemli buluşların etkilerini yazımızda detaylarıyla inceliyoruz.

Tekerlek

Dünya tarihini değiştiren en eski icatlardan biri tekerlektir. İlk olarak MÖ 4000 civarında Mezopotamya’da ortaya çıktığı ve daha sonra Avrupa’ya yayıldığı düşünülse de bir diğer teoriye göre tekerlek, MÖ 3800 civarında Türkiye’nin Karadeniz kıyılarında icat edilmiştir. Medeniyetin gelişiminde kritik bir rol oynayan tekerlek, ulaşımı hızlandırarak daha kolay iletişim kurulmasına imkân tanımıştır. Kervanların, at arabalarının ve savaş arabalarının gelişmesi; farklı toplumlar arasındaki ticareti ve kültürel etkileşimi artırmış, böylece medeniyetimizin şekillenmesinde önemli bir rol oynamıştır.

Matbaa

Matbaa, ilk kez Çin’de ahşap kalıplarla yapılan baskı yöntemiyle ortaya çıkmış, zamanla ayrı harflerle baskı tekniğine geçilmiştir. Kesin olmamakla birlikte, bu yöntemin MS 6. veya 7. yüzyılda kullanılmaya başlandığı düşünülmektedir. Ancak asıl büyük devrim, 15. yüzyılda Alman mucit Johannes Gutenberg’in geliştirdiği hareketli metal harfli matbaayla gerçekleşmiştir. Bu buluş, iletişim kurma ve bilgi paylaşma biçimimizde köklü bir dönüşüm başlatmıştır. Kitapların daha hızlı ve daha düşük maliyetle üretilmesi, yalnızca aristokratların ve varlıklı kesimlerin değil, toplumun geniş bir bölümünün de okuryazarlığa erişmesini mümkün kılmıştır. Eğitimde büyük bir gelişme yaşanmış, okuma-yazma oranları hızla yükselmiştir.

Buhar Makinesi

MS 1. yüzyılda İskenderiyeli Heron tarafından teorik olarak geliştirilen ve “Aerolipie” adını verdiği pilot ölçekli buhar makinesi, tarihte bilinen ilk örnek kabul edilir. Mekanik ve pnömatik (havayı sıkıştırarak itme gücü elde etme) alanındaki çalışmalarıyla tanınan Heron’un bu öncü icadı, yaklaşık 1700 yıl sonra İskoç mucit James Watt’ın 1763’te geliştirdiği buhar makinesine ilham olmuştur. Watt’ın tasarımı, 18. yüzyılda Sanayi Devrimi’nin kapılarını aralayarak modern ekonominin temellerini atmıştır. Böylece fabrikalarda hem iş gücü hem de hayvan gücüne olan ihtiyaç azalmış, makineler üretimi daha hızlı ve etkili bir şekilde yürütmeye başlamıştır. Özellikle tekstil ve madencilik sektörlerinde üretim kapasitesi katlanarak artmıştır. Aynı zamanda tren ve gemi gibi ulaşım teknolojilerinin gelişmesine öncülük eden buhar makinesi, kırsaldan şehirlere göçü hızlandırmış, şehirleşmeyi artırmış ve yeni toplumsal dinamiklerin doğmasına zemin hazırlamıştır.

Elektrik

Sanayi Devrimi’nin ikinci aşamasında buhar gücünün yerini alarak üretim süreçlerini köklü biçimde dönüştüren elektrik, makinelerin daha verimli ve sessiz çalışmasını sağlamış, fabrikaların daha küçük alanlarda kurulmasına imkân tanımış ve üretim hacmini önemli ölçüde artırmıştır. Şehirlerin mimarisini ve yaşam tarzını değiştiren elektrik, aynı zamanda güvenliği güçlendirmiştir. Elektrikli ev aletleri gündelik hayatı kolaylaştırarak zaman kazandırmış; televizyon, radyo ve internet gibi iletişim araçlarının gelişimine öncülük etmiştir. Günümüzde bilişim teknolojileri, endüstriyel üretim, sağlık hizmetleri ve enerji altyapıları başta olmak üzere pek çok kritik sektör elektrik enerjisiyle ayakta durmaktadır. Elektrik olmadan küresel tedarik zincirleri, bankacılık sistemleri ve dijital ekonomi sürdürülemez hâle gelir.

Antibiyotik ile Penisilin

1928’de İskoç bakteriyolog Alexander Fleming’in laboratuvarında tesadüfen “Penicillium notatum” küfünün bakteriyel büyümeyi engellediğini keşfetmesi, antibiyotiklerin temelini atarak tıp alanını kökten değiştirmiştir. Bu buluş, bakteriyel enfeksiyonların tedavisini mümkün kılmış ve sayısız hayatın kurtarılmasına öncülük etmiştir. Antibiyotiklerin keşfinden önce enfeksiyonlar çoğu zaman ölümcül seyreder ya da etkili bir tedavi yöntemi bulunmazdı. Penisilin gibi antibiyotiklerin kullanıma girmesiyle birlikte tüberküloz ve zatürre gibi hastalıklar ölümcül olmaktan çıkmış, ameliyatlar ve organ nakilleri çok daha güvenli hâle gelmiştir. Ayrıca bağışıklık sistemi zayıflayan kanser hastalarının korunmasında da hayati önem taşımış, böylece ortalama yaşam süresinin uzamasına önemli katkı sağlamıştır.

İnternet

Modern çağın en etkili buluşlarından biri olan internetin temelleri, 1960’lı yıllarda ABD Savunma Bakanlığı tarafından geliştirilen ARPANET projesiyle atıldı. Soğuk Savaş Dönemi’nin askerî endişeleriyle başlayan bu proje, nükleer saldırı gibi durumlarda bile iletişimin sürdürülebilmesi amacıyla tasarlanmıştı. 29 Ekim 1969’da ARPANET üzerinden ilk mesaj gönderildi. Mesaj sadece iki harften oluşan “LO” idi; aslında “LOGIN” yazılması planlanıyordu ancak sistem çöktü. Bu basit başlangıç, tarihin en büyük dönüşümünün fitilini ateşledi. 1980’lerde sadece askerî ve akademik çevrelerde kullanılan internet, 1989 yılında İngiliz bilgisayar mühendisi Tim Berners-Lee’nin “World Wide Web”i (WWW) geliştirmesiyle herkesin erişimine açıldı ve dünyamız daha önce hiç olmadığı kadar “küçük” bir yer hâline geldi.

 239 okunma

Derya Ülkar